Hadi, gelin hep birlikte ne demekmiş bu “haz” meselesine bakalım. Çünkü herkesin hayatında en az bir kez “haz” demişliği vardır, değil mi? Şimdi soruyorum: Haz mı dediniz? Sadece erkekler mi, yoksa kadınlar da mı bu konuda bir strateji geliştiriyor? Tabi ki biraz mizah, biraz da gerçekler… Haz, işin içine girince, işler karışıyor. Hadi bakalım, kim neyi nasıl çözümlemiş?
Önce erkeklere bir bakalım. Erkekler, çözüm odaklıdır, değil mi? Her konuda olduğu gibi bu konuda da “tamam, bu işi halledelim” diye düşünen tiplerdir. Haz, erkekler için tam anlamıyla bir çözüm sunar: Ne yapacağım? Haz alırım. Mis! Her şey çözülür. Kadınlar açısından ise, olay daha farklı. “Haz” dediklerinde, kadınlar daha çok ilişki odaklıdır. Haz, aynı zamanda bir deneyimdir, bir duygudur, bir bağdır. Bunu çözmek de, o bağın nasıl şekilleneceğine karar vermek demektir.
Kadınlar, haz konusunda derin düşünceler geliştirebilirler. Erkeklerse işin daha çok kısa yoldan çözülmesi gerektiğini savunurlar. Çünkü erkeklerin dünyasında bir şey net olmalıdır. “Haz” dediğinde, hemen plan yapar, “ne yapmam lazım?” diye sorar, kolları sıvar. Kadınlar ise, “Haz” dediklerinde bu meseleye biraz daha derinlemesine bakar, ne hissettiklerini sorgular, o anı, o hissi nasıl daha güzel hale getirebileceklerini düşünürler.
Tabii bu demek değildir ki erkekler hazdan anlamaz ya da kadınlar pratikten bihaberdir. Aksine, her iki cinsin de haz konusunda kendi tarzında bir ustalığı vardır. Bir bakıma, erkeklerin çözüm odaklı yaklaşımları ve kadınların ilişki odaklı bakış açıları, hayatın her alanında birbirini tamamlayan unsurlar gibi görünüyor.
Peki, haz nedir? Hadi biraz daha eğlenceli bir şekilde, “haz”ı açalım. Haz, vücudun veya zihnin çok hoşuna giden bir şeyler yaşadığı anıdır. Ancak bu her zaman cinsel bir deneyimle sınırlı değildir. Bazen haz, en basit şeyde de bulunabilir. Belki de favori yemeğini yemek, sabah kahveni içmek, ya da uzun bir yürüyüş yaparak biraz rahatlamak… Haz, her an her yerde karşımıza çıkabilir. Ama tabii, bazı insanlar bunun cinsellikle bağlantılı olduğunu hemen düşünürler. Oysa haz, aslında yaşamın her alanına yayılan bir his.
Erkeklerin “haz” anlayışı, biraz daha fiziksel ve doğrudandır. Eğer kendileri bir şeyden zevk alıyorsa, o anı “haz” olarak kabul ederler. Kadınlarsa, aynı anı fiziksel olarak yaşamadan önce duygusal olarak bir bağ kurmak isterler. Yani erkekler için “haz”, bir tür ödüllendirme gibi olabilir. Kadınlar içinse “haz”, bir tür ortak deneyimdir, paylaşılmak istenen bir şeydir.
O zaman şöyle soralım: Erkekler haz alırken stratejik mi davranıyor? Kadınlar, haz için ilişkiyi mi kuruyorlar? Yoksa her iki taraf da bu konuda kendi “haz” yolculuğunda mı? Eğer bu konuda bir oyun oynanacaksa, erkekler bu oyunu hızlıca oynayıp bitirebilirken, kadınlar her detayıyla oyunu oynar, tartar, her seçeneği gözden geçirir. Ne de olsa, bazı şeyler tek bir bakışla anlaşılmaz, değil mi?
Bununla birlikte, her iki tarafın da “haz” anlarında farklı yönlerden memnuniyet yaşadığını kabul etmek gerekiyor. Erkekler genellikle doğrudan bir “sonuç” ararken, kadınlar “süreç”ten daha fazla haz alabilirler. Belki de işin içinde bir miktar “kimlik” ve “güven” olduğu için. Kim bilir, belki de tüm bu farklı bakış açıları, birer yaşam felsefesi olarak karşımıza çıkıyor.
Peki ya siz? Haz konusunda ne düşünüyorsunuz? Erkeklerin hızlı çözüm odaklı yaklaşımını mı, yoksa kadınların derin ilişki odaklı bakışını mı daha çok benimsiyorsunuz? Yorumlarınızı bekliyorum! Haz konusunda kim hangi yolu izlerse izlesin, en önemli şey bence, her anın tadını çıkarmak… Hem erkeklerin hem de kadınların bu konuda kendine has bir tarzı var ve birbirimizi anlamak, belki de bu yolculuğun en keyifli kısmı.