Ferman Yayınlamak Ne Demek? Sadece Padişahların Hakimiyet Alanı mı, Yoksa Modern Hayatın Yeni Modası mı?
Merhaba sevgili okurlar! Bugün sizlere tarih kitaplarından fırlamış, ama aslında belki de bizim çok iyi bildiğimiz bir kavramı anlatacağım: Ferman yayınlamak. Bu terimi duydunuz mu? Kulağa oldukça ciddi bir şeymiş gibi geliyor, değil mi? Belli ki padişahlar o zamanlar çok işleri olduğunu düşündüklerinden, her önemli kararı fermanla duyuruyorlarmış. Ama günümüzde, birinin “ferman yayınlamak” demesi, belki de evdeki “nerede kaldın?” tartışmasını çözmeye yönelik bir hamle bile olabilir. Hadi gelin, bu kavramı biraz eğlenceli bir şekilde inceleyelim!
—
Ferman Yayınlamak: Padişahca Bir Kararname mi, Yoksa Bugünün Moda Cümlesi mi?
Erkekler genellikle çözüm odaklıdır. Stratejik düşünürler, ne olursa olsun bir çözüm bulmak isterler. Mesela bir erkek, “ferman yayınlamak” dediklerinde, bunun bir tür “işe el koyma” olduğu gibi algılar. Ciddi ciddi düşünüp, “Vay be, ben de zamanında padişah olsaydım, her şeyim ferman olurdu!” derler. Hemen ardından, “Bu fermanın kapsamı ne? Kimleri etkileyecek? Krallık bütçesini nasıl dengeleyeceğiz?” gibi sorularla işin teknik boyutuna geçerler. Fermanı basit bir kararname gibi düşünürler, her şeyin düzenli, sistemli ve kontrol altında olmasını isterler.
Ama işin asıl sırrı, bu kadar resmi bir yaklaşımda değil. Padişahlar ne de olsa başka bir zamandı. Bizim modern fermanlarımız genellikle daha az kağıt işleri ve çok daha fazla empati içeriyor!
Kadınlar ise durumu biraz daha “ilişki odaklı” ve “empatik” bir şekilde ele alırlar. “Ferman yayınlamak mı? Bu biraz sanki hayatın tüm karmaşasını çözmeye yönelik bir ‘son söz’ gibi geliyor bana,” derler. Hemen ardından, “Fermanları sevmiyorum, çünkü onlar herkesin içinde bir karar almak gibi! Ama bir de, eğer birinin kalbini kırmışsan, evet, o zaman bir tür ferman gerekebilir” şeklinde devam ederler.
Mesela, Nazlı hanım evde çocuklarıyla kavga etmiş, ama ne oluyor? Fermanı yayınlamak üzere! “Hadi bakalım, bundan sonra oyun saatleri değiştirilmiştir! Bu ferman beni de bağlar, herkes itaat etmek zorunda!” der ve iki çocuğu salona toplar. Tabii ki, bu bir “gülerek yayınlanan ferman”dır; ama sonuçta evdeki tüm düzeni belirleyen bir kararname olmuştur!
—
Ferman Yayınlamak: Resmi Bir İş mi, Yoksa Modern Hayatın Sözde ‘Padişahları’ için Bir Şey mi?
Tabii, fermanların tarihsel anlamı çok ciddi. Bir ferman, padişahın halkına, askerlere, tüccarlara ve hatta bazen devlet memurlarına bir kararı ya da değişikliği duyurmak amacıyla yazılmış resmi bir belgeydi. Hani şu el yazması kocaman kağıtlar, bir de muazzam mühürler… Ama bu fermanların, büyük bir özlemler, bir nevi güç gösterileri olduğunu kimse inkâr edemez. “Herkesin uyması gereken kurallara ben karar veririm” diyebilmek, evet, bir miktar ‘güç’ demekti!
Bugün ise, fermanlar biraz daha az resmi ve çok daha eğlenceli hale gelmiş durumda. İş yerinde ferman yayınlamak demek, “Artık şu projeye odaklanıyoruz!” demek olabilir. Ya da evde, “Evet, bundan sonra hafta sonları bütün temizlik işleri benden!” diyerek yayılabilir. İronik bir şekilde, ferman yayınlamak modern dünyada çoğu zaman ilişkilerin bir parçası haline gelir. Yani aslında hem erkeklerin çözüm odaklı yaklaşımına hem kadınların topluluk ve empati odaklı bakış açılarına hizmet eder.
—
Ferman Yayınlayanların Gizli Gücü: Kahve, Duruş ve Biraz Komedi!
Erkeklerin fermanı bir strateji gibi düşünmeleri, kadınların ise ilişkileri daha önemli görmeleri ilginç bir kontrast yaratıyor. Ama sonuçta, fermanı yayınlamak, her zaman bir “güç” sembolüdür. Peki ya modern dünyada fermanınızı yayınladığınızda? Belki de bir kahve içiyorsunuz, belki bir yastığa yaslanmışsınız, belki de bir arkadaşınıza çok keyifli bir yorum yapıyorsunuz. Fermanın gerçek gücü, her zaman bir “söz” ve “eylem”le gelir.
Ferman yayınlamak, sonuçta büyük bir mücadele değil. Bu sadece bir an, bir kahkaha, ya da bir kucaklaşma anıdır. Erkekler bir kural koyar, kadınlar ise o kuralların nasıl herkesin ruhunu hissettireceğini anlar.
—
Fermanı Sen mi Yayınlarsın, Yoksa Ben mi?
Hadi bakalım, sıra sizde! Bu konuda nasıl düşünüyorsunuz? Evde, işte ya da sosyal hayatınızda ferman yayınlamak zorunda kaldığınız oldu mu? Ve en önemlisi, “Bir ferman yayınlasaydınız, ilk neyi değiştirirdiniz?”
Yorumlarda buluşalım!