Açlığı Bastırmak İçin Ne Yemeli? Felsefi Bir Bakış Açlık, yalnızca biyolojik bir ihtiyaç değil, aynı zamanda insanın varoluşsal bir sorunudur. Bu yazıda, açlık olgusunu sadece fiziksel bir eksiklik olarak değil, aynı zamanda etik, epistemolojik ve ontolojik düzeyde bir kavram olarak ele alacağız. Bir filozof olarak, açlık meselesi üzerine düşündüğümüzde, sadece mideyi doyurmak değil, aynı zamanda neyin ve nasıl yenmesi gerektiği sorusu da bizi derinlemesine düşündürür. Felsefi bir bakış açısıyla, açlık sadece bedensel bir acıdan ibaret değildir; açlık, insanın varoluşsal koşullarına dair bir sorgulama ve arayıştırır. Peki, açlığı bastırmak için ne yemeliyiz? Açlık ve Etik: Ne Yediğimizin Ahlaki Boyutu Açlık, bedensel…
8 YorumEtiket: bir
Yapabilite Nedir? Toplumsal Cinsiyet, Çeşitlilik ve Sosyal Adalet Bağlamında Düşünelim Hepimizin yaşamında önemli bir yere sahip olan yapabilite, ya da diğer bir deyişle “yapabilme gücü”, her bireyin potansiyelini gerçekleştirme kapasitesini ifade eder. Ancak yapabilitenin sadece kişisel bir başarıya indirgenmesi, onun toplumsal bağlamda nasıl şekillendiğini gözden kaçırmamıza neden olabilir. Özellikle toplumsal cinsiyet, çeşitlilik ve sosyal adalet gibi dinamikler, bir kişinin yapabilitesini nasıl deneyimlediğini ve hangi engellerle karşılaştığını derinden etkiler. Peki, yapabilite aslında sadece bireysel bir özellik mi, yoksa toplumsal koşullardan nasıl etkileniyor? Yapabilite ve Toplumsal Cinsiyet: Kadınların Perspektifi Toplumların büyük bir kısmında, kadınların yapabiliteyi deneyimleme biçimleri, yıllarca süren toplumsal normlar ve…
4 YorumKelimelerin Gücü, Anlatıların Dönüştürücü Etkisi Üzerine Bir Düş Bir edebiyatçı olarak bakışımda her sözcük bir ışık demetidir; her cümle, gölgeleri aydınlatan bir el feneri. Anlatı, sadece var olanı betimlemekle kalmaz; onu yeniden şekillendirir, içinde yankılanan ruhları gün yüzüne çıkarır. Bu yazıda Gündoğmuş’un nüfusunu sorgularken, yalnızca rakamlarla değil, insanların yaşamlarının izleriyle ve edebî çağrışımlarla ilerleyeceğim. Okurun zihninde Gündoğmuş, bir sayıdan çok, yaşayan bir doku hâline gelsin istiyorum. Gündoğmuş: Coğrafî Bir Kaçış ve Nüfusun İzleri Gündoğmuş, Antalya il sınırları içinde, Torosların eteklerinde konuşlanmış bir ilçe. 2022 yılına ait resmi verilere göre 7.188 kişi yaşamaktadır. Gündoğmuş’un nüfusu 2022 yılında 7.188’dir. [1] Bu sayı,…
8 YorumKağışmak Ne Demek? Küresel ve Yerel Perspektiflerden Bir Kavramın Derin Yolculuğu Bazı kelimeler vardır, anlamı yalnızca sözlükte değil; halkın dilinde, davranışında, hatta sessizliğinde yaşar. “Kağışmak” da tam olarak böyle bir kelimedir. Anadolu’nun bazı bölgelerinde hâlâ kullanılan bu kelime, hem bir duyguyu hem bir insan hâlini taşır. Bu yazıda “kağışmak” kavramını yerel köklerinden çıkarıp, küresel kültürlerin insan ilişkileri, dayanışma ve rekabet anlayışlarıyla birlikte ele alacağız. Çünkü bir kelimenin kökeni, çoğu zaman bir toplumun ruhuna açılan kapıdır. Kağışmak Ne Demek? Yerel Bir Kelimenin Anlam Derinliği Türkçede “kağışmak” kelimesi, bölgesel ağızlarda genellikle “tartışmak, çekişmek, birbirine girmek” anlamında kullanılır. Kimi yerde “inatlaşmak”, kimi yerde…
8 YorumIşığın Geleceğini Hesaplamak: Kandela Nedir ve Nasıl Ölçülür? Işık… Gözle göremediğimiz hızlarda yol alan, hayatımıza yön veren, hem teknolojinin hem de doğanın en temel unsurlarından biri. Peki, hiç düşündünüz mü bu ışığın gücünü nasıl ölçtüğümüzü? İşte tam burada devreye “kandela” giriyor. Bu yazıda sadece birimsel bir hesaplamadan söz etmeyeceğiz; geleceğin şehirlerini, yapay zekâ destekli aydınlatma sistemlerini, hatta insan davranışlarını şekillendirecek ışık teknolojilerini hayal ederek birlikte düşüneceğiz. Beyin fırtınasına hazır olun; çünkü kandela sadece fizik değil, aynı zamanda geleceğin vizyonudur. Kandela Nedir? Işığın En Temel Ölçüsü Kandela (cd), Uluslararası Birimler Sistemi’nde (SI) ışık şiddetini ölçen temel birimdir. Basitçe anlatmak gerekirse, belirli…
8 YorumÖğrenmenin Işığında Bir Bakış: SGK Gözlük Parası Ne Kadar? Gözlerimiz dünyayı öğrenmemizin en temel araçlarından biridir. Bir eğitimci olarak her zaman düşünürüm: “Bir çocuk tahtadaki yazıları seçemiyorsa, öğrenmeye nasıl odaklanabilir?” Görme sağlığı, yalnızca fiziksel bir ihtiyaç değil, aynı zamanda bilişsel gelişimin de temelidir. Bu yazıda, hem bireysel öğrenme süreçlerine hem de toplumsal adalete dokunan bir konuya eğileceğiz: SGK gözlük parası. Görme ve Öğrenme Arasındaki Pedagojik Bağ Öğrenme teorileri bize gösterir ki, bilgi edinme süreci yalnızca zihinsel değil; duyusal bir deneyimdir. Jean Piaget’nin bilişsel gelişim kuramında olduğu gibi, öğrenme çevreyle etkileşim içinde şekillenir. Göz, bu etkileşimin en güçlü araçlarından biridir. Gözlük…
4 YorumSart Kipi Eki Nedir? Bir Tarihçinin Perspektifinden Dilin Evrimi Geçmişe bakarken, dilin ne kadar önemli bir rol oynadığını fark etmek zor değil. Bir tarihçi olarak, halkların ve kültürlerin değişimi sırasında dilin nasıl şekillendiğine ve toplumların gelişimini nasıl yansıttığına her zaman büyük bir merakla yaklaşırım. Bugün, geçmişin izlerini ve bugünün toplumsal yapısını anlamak için dildeki bir yapıdan bahsedeceğiz: Sart kipi eki. Bu kip, geçmişin düşünsel ve toplumsal yapısını yansıtan önemli bir dilsel mirastır. Gelin, Sart kipi ekinin tarihsel kökenlerine, toplumsal değişimlere nasıl yanıt verdiğine ve günümüzle nasıl bir bağ kurduğuna birlikte bakalım. Sart Kipi Ekinin Tarihsel Arka Planı Sart kipi, Türkçede…
4 YorumOlasılık Teorisi Kime Aittir? Ekonomik Perspektiften Bir Analiz Kaynakların Sınırlılığı ve Seçimlerin Sonuçları Üzerine Düşünen Bir Ekonomistin Girişi Ekonomi, kaynakların sınırlılığı ile seçimlerin sonuçları arasındaki ilişkileri anlamaya çalışan bir bilim dalıdır. Her gün, bireyler ve toplumlar, mevcut kaynakları en verimli şekilde kullanabilmek adına kararlar almak zorundadır. Bu kararlar, genellikle belirsizliğin ve riskin olduğu bir ortamda alınır. Bu noktada, olasılık teorisi, gelecekteki olasılıkları hesaplamak ve bu belirsizlikle başa çıkmak adına ekonomistlerin en önemli araçlarından biridir. Peki, olasılık teorisi kime aittir ve bu teorinin ekonomi içindeki rolü nedir? Olasılık teorisinin tarihsel gelişimi, piyasa dinamiklerinden bireysel kararlara kadar geniş bir alanda uygulanmaktadır. Ekonomik…
8 YorumGülibrişim Ağacı Suyu Sever mi? Varlığın Doğası Üzerine Felsefi Bir İnceleme Bir filozofun bakış açısından dünyaya yönelmek, her şeyin ardındaki anlamı sorgulamakla başlar. “Gülibrişim ağacı suyu sever mi?” sorusu, ilk bakışta botanik bir merak gibi görünse de aslında varlık, bilgi ve değer üzerine derin düşünceleri kışkırtır. Bu soru, sadece bir ağacın fizyolojik özelliğini değil, aynı zamanda insanın doğayla kurduğu ilişkiyi, bilginin sınırlarını ve varoluşun etik boyutlarını da tartışmaya açar. Bu yazıda, etik, epistemoloji ve ontoloji eksenlerinde bu soruya yaklaşarak, bir ağacın suyla olan ilişkisinin insanla doğa arasındaki felsefi bağı nasıl yansıttığını inceleyeceğiz. — Ontolojik Perspektif: Gülibrişim’in “Varlık” Olarak Suya Duyduğu…
8 YorumGözeli Ne Demek? Güç, İktidar ve Toplumsal Dengenin Sessiz Kodları Bir siyaset bilimci olarak sabah kahvemi yudumlarken aklımda hep aynı soru dönüyor: Toplumsal düzeni ayakta tutan şey gerçekten adalet mi, yoksa “gözeli” dediğimiz o görünmez uyum hali mi? Türkiye’nin sosyokültürel haritasına baktığımızda, “gözeli” kavramı yalnızca bir kelime değil; bir iktidar dili, bir toplumsal düzen arayışı olarak da karşımıza çıkıyor. Ama gözeli nedir? Güzelin eski biçimi midir, yoksa daha derin bir anlam mı taşır? Gözeli: Estetikten Fazlası, Bir Düzen İdeali “Gözeli” kelimesi dil kökeninde “güzel”in yöresel ya da eski bir biçimi gibi görünür. Ancak siyaset bilimi açısından bakıldığında, bu kelime yalnızca…
8 Yorum